21.06.2020 19

BİLGİSİ OLMAYANIN PEŞİNE DÜŞÜYOR İNSAN

Hiçbir şey birdenbire olup bitmiyor bu hayatta. Her olayın önünde ve arkasında bize gösterilenler var... Yaratıcı önceden gönderdiği işaretlerle bizi hazırlamış acı ve tatlı olaylara. Aniden karşılaşıp şoka girmeyelim ya da travmalar yaşamayalım diye. Ders çıkartmamız için de her olayın bitimine izler bırakmış. İnsanoğlunun nefsine uymayan işaret ve izi görmezden geleceğini bilse de büyüklüğünü göstermiş bize.

sample

İşaretler olmasaydı ne zor olurdu değil mi acılara alışmak? Ya da izler olmasaydı ne kolay olurdu yaşanılan zorlukları unutmak…

Bazen görebildiğimiz, bazen de görmeye yetemediğimiz işaretleri var olayların. Görebildiklerimiz de gözümüzün önünde olduğu halde bizden özellikle gizlenenler de hepsi birer merhamet. Acının yaşanacağının işareti bizi acıya hazırlasa da kolay mı bile bile acıya alışmak?

Doktordan sevdiğinizin ölümünün yaklaştığını duysanız azalır mıydı acılarınız? Öleceğinin işaretini anlasaydınız soğukkanlılıkla ne kadar hazırlanırdınız yokluğuna? Çalan her telefonu acaba öldü mü diye açmak, her mesajı yüreği ağzında okumak. Daha ölmeden ölürse nasıl yaşarım, nasıl dayanırım diye plan yapmak. Üstelik plan yapan da bilmiyor ki sevdiğinin mi yoksa kendinin mi daha önce öleceğini.

Bilgisi olmayanın peşine düşüyor insan.

Hâlbuki doğarken ne zaman öleceğinin bilgisi verilmemiş insana. Zaten eğer bilseydi nasıl yaşayabilirdi ki? Nasıl şakalaşırdı arkadaşıyla son olduğunu bilse? Nasıl annesinden uzak kalırdı öldükten sonra onu ne kadar çok özleyeceğini bile bile? Nasıl evlenirdi eşinin onu mezara koyacağını bildiği halde? Nasıl anne olurdu küçücük kızını arkasında bırakacağını önceden bilse?

İyi ki bilmiyor insan kendinin ve sevdiklerinin ölüm zamanını. Ona bildirilmeyenin peşinden koşsaydı ölüm bir gün değil her gün yaşanırdı.

Peki, sevinçlerimizi bilseydik önceden? Üniversiteyi kazanacağını önceden bilse o kadar hevesli çalışır mıydı? Kazanınca sevinir miydi bilgisi önceden verilseydi ya da tadı kalır mıydı sevdikleriyle paylaşmanın? Zengin olacağını bilse fakirliğe sabredebilir miydi insan? Şükreder miydi bir lokmaya, onu gelecekte bekleyen 10 lokmayı bilirken?

Bilgisi olmayanın peşine düşüyor insan. Bazen rüyalarından, bazen bir kahve fincanından medet umup öğrenmek istiyor.

Hâlbuki ona bildirilmeyenin merhametten olduğunu bilse…

Bazen işaretlerin bile ne kadar can yaktığını öğrense…

Yine de düşer miydi bilgisi olmayanın peşine?

 

Yorumlar

Sait Tufan
23.06.2020

Güzel bir anlatım.Daha kapsamlı bir şekilde yaşıyorum ayağım taşa takılsa o anki ruh halimi kibrimi hemen sorgularım ,hastalandığımda bilirimki güzel haberler çok yakındır.Güzel olaylarında biteceğini bildiğimden kontrollü sevinirim.

adsız
22.06.2020

ne geliyorsa başımıza HAD'dimizi bilmememizden geliyor zaten. Gelişmek, yukarı çıkmak için de kullanıyoruz bu bilmemezliği, aşağı düşmek ve gerilemek için de... mesele seçimini yaparken insan; hangi amaç için, hangi bilinçle, hangi niyetle yapıyor bu seçimi? bunu BİR bilen var elbet...

Makaleye Yorum Bırakın